25 Haziran 2012 Pazartesi

İstanbul...

...senin dudaklarınla güzel.

18 Haziran 2012 Pazartesi

Cartagena

... Kadın sadece "beni sev" diyordu defalarca. Adam "başka bir şey elimden gelmiyor" dedi sadece bir kere. İkisi de beş parasız bir şekilde, Cartagena'da ucuz bir motelin sahile bakan küçük, krem rengi boyalı bir odasında bir yatakta yatıyorlardı. Adamın başı kadının yanık tenli omzundaydı. Motelden kovulduktan sonra ne yapacaklarını düşünüyordu. Kadın düşünmüyordu, aşığının nefes alış verişiyle hipnotize olmuştu. Tembel okyanus, İngilizce bir şarkıdaki gibi sahile sarılıyordu. Bir balıkçının yıpranmış terliklerinin sesi geliyordu. Adam yanık ten kokusundan sarhoş olmuştu. Cartagena sabahı huzurla karşılamıştı. Öğlene doğru pazar kurulacak, sessizlik bozulacaktı. Dalgaların sesi satıcıların sesleri arasında boğulacaktı. Cartagena, okyanus, martılar bunu biliyordu. Aşıklar bunu unutmuştu. Aşıklar sarhoş ve hipnotizeydi, efsunlanmış gibi yatıyorlardı. Adamın eli kadının göğsünde daireler çiziyordu. Kadın kesik kesik soluyordu...