14 Eylül 2012 Cuma

Sarı Meczup Türküsü

Londra'yı özlüyorum. Sanki geçen gece gördüğüm bir rüya gibi oradaki anılarımı aklımda tutmaya çalışıyorum. Daimi gri havası, döşeme taş sokakları, büyük camlı binalarıyla o şehir beni çağırıyor adeta. Londra'ya mutlaka en az bir kez daha gitmek istiyorum. İstanbul dışında şehir olduğunu baha bu kadar hissettiren bir yer daha yok. Belki İzmir.

Tupac Amaru Shakur'un muhteşem bir sözü var. "Dünyayı ben değiştirmeyeceğim ama dünyayı değiştireceklere ilham vereceğim". Muhteşem bir söz. Ne var ki benim böyle büyük hedeflerim yok. İnsanoğlu ne halt etmek istiyorsa edebilir. Bana ne, gerçekten. 6 milyar kişiyi etkilemeye çalışmayacağım.

Yıldızları görebilseydim gecenin körüne kadar ayakta olmamın düzgün bir sebebi olurdu.

Çok güzel bir bayrağımız, çok güzel bir marşımız var ama o bayrağın altında toplanıp o marşı söyleyen çok çirkin adamlarımız var. Kine, nefrete, intikama, düşmanlığa karşı bir olguyu nefretlerini dökmek, intikam almak, düşmanlarına saldırmak için kullanan insanlar var bu topraklarda.

Koku almak insanın en temel dürtülerinden biri.

Yıldızlarım döküldü gökyüzünden teker teker, ey mehtabım neredesin?