21 Mayıs 2019 Salı

Çok Ama Az, Hem Az Hem Çok

Geceleri bakarsam eğer aynaya
Yarısını yüzümün çökmüş görüyorum
Yarısını paramparça savaş yaralarından
Bir gözümde olgunluk yatıyor yaşlılığın büyüttüğü
Öteki gözümde öfkenin doğurduğu bir açlık
Dilimin bir yanından yumuşak çıkıyor sesim
Öte yanı avaz avaza
Bazı dişlerim körelmiş
Diğerleri kılıçlardan keskin
Bir omzum çökük harabe bir tapınak gibi
Öbürüyse gergin firkateyn tutan tonoz gibi
Hafif basar bir adımım
Yeri döver ötekisi
Kalbimin yarısında süt liman deniz
Yarısında ise asırlık fırtına döver dünyasını

----

Serçe parmağının değdiği yer nabzımın senin olduğu yer
Yüzük parmağın senden başkasının sesi kalmasın diye orada
Orta parmağın aklımı fikrimi susturuyor dokunduğu noktadan
İşaret parmağın sade sana bakmamı yönetiyor
Baş parmağının orası senin uğruna nefes aldığımı hatırlatan bölge

----

Bizi ölmekten hiçbir şey kurtaramayacak fakat
Bu kargaşanın kendisiyle barışabilirsek eğer
Ölümün korkusundan kurtulacağız fazla bir şey yapmadan

----

Bağıra çağıra atamayacaksan kederini
Manası yok en elemli şarkıların
Koldan değil de yürekten saramayacaksan
Değeri yok en muhteşem sevdaların
Sevinemeyeceksen en küçüğüne
Faydası yok en büyük mutlulukların
Alamıyorsan bir tebrik bile
Lüzumu yok en zorlu başarıların

----

Yarın sabahımı biliyorum
Öğlenim hakkında fikir sahibiyim
Haftamı tahmin edebiliyorum
Ayımı kestirebiliyorum
Fakat mevsimimi işte
Mevsimimi hiç bilmiyorum
Hele yılım hakkında hiç fikrim yok
Sonraki yılı zaten sorma
Ki daha bunun on yılları
Bir ömrü var

Ancak cahillerin yapabileceği bir biçimde
Bir bok sanıyoruz kendimizi

----

Belki kaderin biraz olsun iyi niyeti olsaydı
Sana güzel bir gün hediye etmeme izin verirdi
Sonra çekip giderdin yine istesen
Ama en azından ben
Denizi görmeden ölmüş bir balık olmazdım 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder