25 Mart 2016 Cuma

Sen De Caz Caz Caz Bir Kenara

tamam mükemmel bir şey yakaladım insanı esir alan bir şey hareketi temsil eden bir şey ve kaybediyorum kendimi ve yarış başladı hız duygum tetiklendi amaçsızlığıma kavuştum ve bu muhteşem anlatacak bir şeyim yok ama anlatmak arzum tavan çünkü kulaklarımdan içeri saf heyecan akıyor ellerimde hafif bir titreme var müziğin gücü diye bir şey var MÜZİĞİN GÜCÜ DİYE BİR ŞEY VAR keşfetmenin heyecanı var her zaman için büyük olamam ya her zaman için mantıklı olamam ya her zaman için doğruları yapamam ya bebop kıvamındayım şu an ve sanırım son durağım yine bomboş bir alan olacak şu kendinizi TANRI'YA yakın hissettiğiniz sadece sizin sesinizi dinleyebildiğiniz o yerlerden birinden söz ediyorum eğlence anlayışımın bu devire uymadığı kanaatindeyim insanlığımın bu devire uymadığı kanaatindeyim tamam şu an alenen saçmalıyorum birilerini endişelendirebilecek kadar saçmalıyorum yine de berrak hissediyorum kaotiğim şu an anarşiğim gecenin ortasında gün doğumunu görüyorum şafak vakti mutluluğunu yaşıyorum karıştırdım yığınla bir şeyleri belki de birileri sanatsal bir şeyler görebiliyordur şu an bu keşmekeşin içinde ben göremiyorum sanata baktığımı zannetmiyorum şu an hayatımın en güzel dönemini yaşadıktan sonra fark edeceğim herhalde o yüzden şu anlar için bu yaşlarım için hayatımın en güzel dönemi demeyeceğim BİRİ MÜZİĞİ TEKRAR AÇSIN YOKSA KOŞAMAM tamam oyna geri döndüm bu ritimi seviyorum hayatıma kapıdan uğrayıp kaçan kadınlar şu an sanki yanınızdan koşup geçmiş gibi hissediyorum sanki yolumun üstünde güzel bir manzaraymışsınız gibi sanki size hiçbir zaman ayıracak vaktim olmamış gibi çok mu önemli değil biliyorum O KADAR DA ÖNEMLİ DEĞİLİZ ASLINDA sanırım insanın güzelliği burada önemli olsak hassas olurduk değişemezdik zarar görme ihtimalimiz olduğu için kesildim kesilemem o aydınlık anlardan birindeyim yanımda yanan lambanın ışığını gerçekten algılayabildiğim bir anın içindeyim bunu şimdi kaybedemem sanırım bir şeyler anlatabiliyorum İŞTE BU KISMI ÇOK SEVİYORUM SAKSAFONLA DAVULUN SEVİŞTİĞİ TAM BU ANI tamam irtifa kazanıyorum çünkü herkes bilir ki uçarken irtifa kaybetmek tehlike demektir ve metaforlar kullanırken bile bir miktar gerçek arada gizlenir sanırım uçamktan kastımı yanlış anlayacak çok fazla kişi tanıyorum müzikle uğraşıyor olsaydım ne tür müzik yapardım diye düşünüyoum bazen ama biliyorum ki bir aralık caza yoğunlaşırdım çünkü CAZA ZAAFIM VAR belki de yirmibirinci yüzyıldan o kadar da bağımsız değilimdir zira en güzel eserlerimi bu internet denen devasa boyuttaki arap saçının kıyısına bırakıyor olabilirim bu durumda pek bir güvenlik duygusu yok değil mi adeta DADAİST bir hava var ama sonuçta anarkokomüzimin amerikan televizyonunda yer bulabildiği bir dönemde yaşıyoruz o yüzden dünya tersine dönüyor dersem bana katılanlar çıkabilir bir gün gelecek bu ipe sapa gelmez kehanetlerim kendine bir cemaat bulacak merak etmeyin benim cemaatimde yozlaşma olmayacak sanırım bir cemaat kuramadan ben tutuklanacağım belki de tutuklanmayacağım internetin arama motorlarında benim bu zavallı bölgemi bulmak için çok uğraşmak gerekiyor nasıl olsa bu arada özerk bölge de masum anlamını kaybetti değil mi terör merör derken sanırım mizah yaptım hayatımda ilk defa ve o kadar yanlış, kusurlu ve rahatsız edici oldu ki birileri benim hakkımda je suis charlie diyebilir ba dum tsss tamam saçmalamanın tatsızlaştığı bir yerlere sürüklendim kısa devre yapmış gibiyim kendime en zarar verdiğim anlar kendimi engelleyecek hiçbir şeyin tesiri altında olmadığım zamanlar o zaman KOÇ ÜNİVERSİTESİNE KOCAMAN BİR TEŞEKKÜR edelim veya devlet dairelerine hatta misafirliğe gelen arkadaşlara sizler olmasanız kendimi kendimden koruyacak hiçbir şeyim olmayacaktı hadi ama hemen bozulmayın kötü bir şeyler söylemedim ki öngörü sahibi olup olmadığımı şu an yüzlerinizi görebilsem anlardım belki ama hepimiz biliyoruz ki böyle bir şey olmayacak ben ufak mağlubiyetlerin toplanıp bir galibiyet edebileceğinin canlı kanıtıyım buna delil oluşturabilecek kadar et kan ve tecrübe var bende halihazırda o kadar iç içe geçen bir yapı oluşturuyorum ki buraya kadar kaç kişi beni okuyor tahmin dahi edemiyorum işte böyle ufak mağlubiyetler hatırlayın tamam ritim hala kaybolmadı bunu dedim ve durakladım hayat ironidir ve hayat tanım yapabileceğiniz bir şey değildir ironi dedim hatırlayın deneysel yaklaşın kendinize yaş dediğiniz yan yana gelen rakamlar sonuçta CAZIN YIĞINLA TÜRÜ VAR kahkaha atıyorum ağzımı açmadan bu yazdıklarımı görünce beni takdir edecek birkaç kişi tanıyorum azlar ama güzeller film karakterleri değiliz ama film karakterleri bizler senarist denen adamlar en aykırı karakterleri bile bir yerlerden görüp yazıyor hayatımda izlediğim en acayip şeylerden biri bir reklam olarak karşıma çıktı az önce tamam belki de yirmibirinci yüzyıldan o kadar da bağımsız değilimdir şu an cazımı elektronik olarak tercih ediyorum bu yazdıklarımı eğer ünlü olursam birileri bulur mu eğer bu saydığım ihtimaller gerçek olursa ne olur bana ne düşündüklerini söylesinler çünkü birilerini yüzlerine bakarken umursamamayı dinlememeyi istiyorum ara ara kaşınıyorum ben niye hayatımın hayallerimle bütünleştirilmiş halini yazdıklarımda ve yattığımda yaşıyorum ÇÜNKÜ BU YÜZYILIN KAYBEDENLERİ ARASINDAYIM VE ÇOK ÇOK ÇOK KALABALIĞIZ caz avrupada da güzel bir zamanlar insanlar karakter olarak da şıkmış belli bir sayıdalarmış ama çirkinleri göstermeyecek kadar kalabalıklarmış ve evet benim de kulağıma masal gibi geliyor bu sanki bir anda BÜYÜK KÖTÜ KURT fırlayıp anneannelerimizi yiyecekmiş gibi hiçbir kurt hiçbir hayvan hiçbir canlı hiçbir varlık benim anneannemi yemesin lütfen onu çok seviyorum denizde fazla açılmış duygusuna kapıldım ailem beni merak ediyor olabilir ama koca adamım bulurum kıyıyı arkasında anlamı olmayan mecazlar yazıp duruyorum ne lüzmsuz işlerle uğraşıyorum ya da yok be lüzumsuz falan değil kendine has yani bana has bir kıymetleri var her telden çaldım sanki ama en çok cazdan çaldım insanlardan birşeyler çalmadım hiç olmazsa somut bir şeyler çalmadım bunu biliyorum bütün suçların temeli hırsızlıktır diye bir cümle okumuştum afgan bir yazardan daha reşit olmamış çocuklara afganistanın yakın tarihine dair bir şeyler okutmak dışarıdan bakınca oldukça zalim ama bence doğru bir insiyatif zira yaşınız kaç olursa olsun zulüm can yakıyor istanbul afganistan KARAMAN dinlemiyor zulüm can yakıyor küçük kızlar türban takıp otuz üç bin kişinin karşısına çıkıyor istiklal marşı okuyor politika uyuşturucu bağımlılığı gibidir başta keyif verir sonra zaman geçer ve kendinizi her anlamda tükenmiş ve yine de siyasetten vazgeçemiyor bulursunuz siyaset yeryüzündeki en çirkin uyuşturuculardan biridir en çirkini cehalettir açık ara hem de müziğimi tükettim haydi siz de beni tüketin uyku beni tüketsin tüketim toplumu tanımının hakkını verelim HAYDİ AMA tamam cidden kendimi bitirdim şu an parti bitti haydi dağılın görüşmek üzere hoşçakalın kaybolun ikileyin defolun toz olun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder