3 Kasım 2019 Pazar

Dairelerden Yıldım

kafa karışıklığı insanın zihni için bir pranga şu an o kadar zor geliyor ki bir cümleyi tamamlamak çünkü elimi attığım her fikir toz halini alıyor ve karar veremiyorum bu kararsızlık daha çok cumartesi gece on bir buçukta tek başıma otururken yaşadığım türden bir kararsızlık yanlış anlaşılmasın hayatımda çoğu şey oldukça doğrudan ilerliyor artık sorguladığım çok az şey kaldı kesin cevap veremediğim sorularım daha çok içerimde yaşadıklarımla alakalı ki bildiğim kadarıyla kendine dair yüzde yüz eminliğe ulaşmamak insan olmanın bir parçası şu sıralar hafta içlerim derin bir çamurun içinde ağır ağır yürüyerek hafta sonları da bir tepeden aşağı düşerek geçiyor yine yanlış anlaşılmasın bu bir mutsuzluk ya da tatminsizlik belirtisi değil sadece hayatımın çok sıkça tercih ettiğim daha boğuk ve gri bir bakış açısından tasviri bu bakış açısı yanlış bir şey de değil benim hakkımda yanlış bir şey yok sadece böyle bir kimliğim var yirmi beş yıldır böyle devam ettiğime göre buradan sonrası da böyle devam edecek sadece arkamda bırakmak istediğim bazı şeyler var ve onları henüz bırakamadım bu kontrolleri genelde yalnız başıma kaldığımda yapıyorum ve yalnız başıma kaldığımda genelde kendime karşı nazik olmuyorum şunları yazarken bile bir kere hareket etsem de iki kere düşünüyorum bu kadar şüphe bu kadar irdeleme hız kesiyor verim düşürüyor başlamayı zorlaştırıyor bir insan ne zaman elinde iyi bir şey olduğunu anlar bir insan ne zaman kendini ikna eder işin kötüsü bu sorulara başka bağlamlarda cevaplarım var ama kimi bağlamlarda cevabım yok işte ben o cevapları istiyorum insan elinde olmayanı ister en nihayetinde başka bir deyişle çizdiğim dairelerden dışarı çıkmak istiyorum dönün bakın on beşimde mi on altımda mı ne başladım buraya ve kaç metin üst üste biniyor aynı konular kaç kere yer buluyor kendine ben bunların dışına çıkmak istiyorum işte ki yine yine yine yanlış anlaşılmasın ben burada deneysel işlere de imza attım yazdıklarımın dışında hayatımda da büyük değişiklikler yaşadım bir buçuk sene ispanyada yaşadım ulan daha ne yapayım ama işte bunların kaçı yansıyor istediğim yerlere ben artık yazmak istiyorum ya yeter söylüyorum işte ben artık başı ortası sonu olan yayınlanabilecek bir şey yazmak istiyorum kabul edilmezse ne ala şimdilik en azından ama yayınlanmaya hazır olacak bir şeyler yazmış olmak istiyorum o kabız laflar şu keşmekeşin başındaki buradan geliyor cevap aradığım soru bu işte elbette bu sorunun önu var arkası var nedeni sonucu vesairesi var ama oraları da çözmeye kalkarsam şimdi şu yazıyı şu yazının kaynağını tüketirim kendimi biliyorum ben belki de bu yüzden şu aralar yürümeyi çok istiyor ve seviyorum çünkü yürümek kafayı boşaltıyor bir ritme girmemi ve içeriyi temizlememi sağlıyor düşünüyorum da ispanyada da bol bol yürüyordum oradan başlayan bir alışkanlık olabilir neyse ispanyadan da bu kadar söz ettim çünkü orasının beni ne kadar değiştirdiğini yeni yeni görmeye başlıyorum ama işte bu bir geçiş süreci oradan daha sessiz biri olarak döndüm ama hala gürültü yapıyorum bu bir geçiş süreci deminki bir örnekti hepi topu ve öte yandan da uyuyasım var bunalım uykusu değil sadece erken uykum geliyor artık eskiden kolay uyuyamazdım çünkü yorulmazdım artık yoruluyorum ve inanın bana yorulmayı seviyorum gecenin abuk subuk saatlerinde dinç olmaktan daha iyi kendimi yorarken dünya daha mantıklı geliyor sesler daha hafif geliyor o yüzden seviyorum kendimi yormayı efor harcarken kendimi iyi hissediyorum iş olsun spor olsun fark etmez kendimi yormayı seviyorum fakat işte bu zamanı bulmuşken de uyumak istemiyorum en azından içim soğuyana kadar yazayım da öyle uyuyayım bakın ben aklımdakileri kısaca anlatamıyorum beni tanımayıp bunları okuyanlar için bu itiraf bir şey ifade etmeyecek ama beni tanıyanlar hak verecek ki bunun üstünde çalışıyorum kendime ben insanlara kendimi açıklamak zorunda değilim dediğim andan beri bunun üstüne çalışıyorum ama yolun çok başındayım o yüzden yazmak benim için önemli tek sebebi bu değil ama en azından yazınca insanlara bölünmeden derdimi anlatabiliyorum bu da benim başa çıkma mekanizmam canımı yakan çoğu şey benim kendi eserim çünkü benle süreyi de uzun tutalım bir ay geçirseniz göreceksiniz ki oldukça sıradan ve sade bir hayat yaşıyorum büyük dramlar yok muazzam heyecanlar yok abartılar yok iyi bir hayat bu kadar iyi bir hayat ki aslında sahip olabileceğim en kıymetli şeylerden biri bu iyi bir hayat bunun için mutlu ve minnettarım bir kez daha yanlış anlaşılmasın bunu sadece kendi derdimi kendim yarattığımın altını çizmek için söylüyorum o yüzden şüphe ve kaygılarım beni yalnızlığımda buluyor hayatımın bir başka kısmı daire çiziyor ve ben bıktım dairelerden bıktım sıkıldım usandım yıldım bakalım önümüzdeki günler içinde bulunduğum daireden dışarı çıkartacak mı beni çünkü hayatımda yenilikler oldu ve büyük yenilikler bunlar her neyse yeni bir gün yeni bir güzergah ihtimali ben gözlerimi kapayacak ve gün doğumunu bekleyeceğim size de aynısını tavsiye ederim 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder